Haziran 2018’de yayın hayatına başladı.

Genç ve yatay çalışma disiplini olan bir ekiple birlikte yol alıyor.

Yaşamın, edebiyatın üzerinde olduğu gibi,

edebiyatın da yaşamın üzerinde dönüştürücü bir güce sahip olduğuna inanıyor.

Edebiyatı sadece "sığınılacak huzurlu bir liman" değil, hayatın ta kendisi olarak ele alıyor.

 

Cinsiyet eşitliğini önemsiyor. Çeşitli sosyal hareketleri özellikle odağına alıyor.

Sözcüklerin gücüne, yazının büyüsüne kapılarak hep daha ileriye,

daha güzele koşmayı hedefliyor. Görüp dile getiremediklerimizi dillendiren,

okuyup “oysa bunun ötesinde bir sonsuzluk var” dediklerimizi didik didik eden metinlere kucak açıyor.

Hem Türkiye’den hem de Dünyadan, kurgu ve kurgu dışı eserlerin farklı örneklerine yer vermeyi amaçlıyor.

Ve genç edebiyata meraklı bir yayın çizgisi oluşturmaya gayret ediyor.

hafif adımlar
Nevin Boğaz'ın tuzu Hisar'ın rüzgarı
arabesk soneler
Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın!
Nevin Boğaz'ın tuzu, Hisar'ın Rüzgarı kitap kapağı
Satın Al

NEVİN: Boğaz'ın tuzu Hisar'ın rüzgarı

Her devrin ona karakter katan yazarları olduğu gibi her devrin yazılmadan geçilemeyecek karakterleri de vardır. Biyografik roman “Nevin, Boğaz’ın Tuzu Hisar’ın Rüzgarı” işte bu tanıma en iyi uyan isimlerden birini Nevin Sudi Karataş’ı anlatıyor. Dönemin ünlü sanatçıları, iş insanları, politikacılar… Kimler yok ki bu hikayede?

 

Nevin’in Rumelihisarı’ndaki çocukluk yıllarıyla başlayan kitap, şehrin özellikle de 40’lı ve 50’li yıllardaki panoramasını sunuyor. Ermeni, Rum, Türk, Musevi, Müslüman… Birçok etnik ve dini kimliğin bir arada barış içinde yaşayabildiği kozmopolit dokunun, burayı İstanbul yapan en önemli özelliklerden biri olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor. İstanbul ve yine dönemin önemli şehirlerinden biri olan Adana arasında geçen, bir çoğu aşkla, heyecanla örülü hikayelerde bu iki şehrin olduğu kadar, dönemin Türkiye’sinin de gündelik yaşam, eğlence hatta siyaset kültürüne dair capcanlı ve gerçekçi bir anlatıma şahit oluyoruz.

 

 

Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın!
Arabesk Soneler Kitap Kapağı Onur Özdemir
Satın Al Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın!

Arabesk Soneler

“Ah! Aşkın yalan durmasın diye

Sen yine de güzel bahset benden

Adım gömülsün bedenimle”

 

“Çünkü şu koca evren dediğim şeyde hiçbir şey yok ki

Ancak sen gülüm, sensin benim her şeyim”

 

“Zalim olduğun kadar bilge de ol

Dili bağlı sabrımı hor görüp bastırma”

 

Shakespeare'in yüzyıllar boyunca yeniden yorumlanan ve her daim güncelliğini koruyan Soneler' i yeni bir bakış açısıyla karşınıza çıkıyor. Şarkı yazarı Onur Özdemir'in hazırladığı seçki, kendi çevirisiyle Shakespeare' in ilk bakışta fark edilmeyen arabesk ruhunu, aşk ve duygu dolu, güncel bir dille okumanızı sağlıyor.

 

 

Onur Özdemir Kimdir?

1981'de Bursa'da dünyaya geldi. Lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümünde, Yüksek Lisans Eğitimini Oxford Üniversitesi Klasik Arkeoloji dalında tamamladı. Üniversite yıllarında müzik çalışmalarına ağırlık veren Onur Özdemir, solisti olduğu Sakin grubuyla 2008 yılında yayınlanan 'Hayat' adlı albümde yer aldı. 2012’den itibaren popüler müzik alanında şarkı yazarı ve aranjör olarak çalışmaya başladı. Hala bu alanda çalışmaya devam ediyor.

Satın Al

Hayalet Çağırmak

“ Böcek, Esra’nın onu sevgiyle izlemesine bir süre izin verip sırtını süsleyen turuncu zırhı araladı ve kanatlarını esnetti. Ardından, görünmez bir iple yukarı çekiliyormuş gibi havalandı. Hastanenin küçük bahçesini süsleyen yüksek ağaçları aşmayı düşünmedi bile; alçaldı. Bir ara, mavimsi bir şeyle uğraşan bir kadına yaklaştı. Uğraştığı şeyin rengi ilgisini çekti. Ama o her ne ise, kadının yaptığı hareketlerle çok fazla kımıldıyordu. Bu yüzden, üzerine konmadan yola devam etti. Hastane binasının tamirat gören tarafına yöneldi. Burada, işçiler hızla çalışıyordu. Kürek sesleri, harç ve mala sesleri, aşırıya kaçmamak için dikkatle vurulan çekiç darbeleri ve havaya uçuşan tozlar... Bütün bunlar onu hiç cezbetmediği için yönünü, üzerinde kırmızı harflerle “Acil” yazan kapıya doğru çevirdi. Çünkü, tabiatını hâlâ kaybetmemiş olan her canlı kırmızıya ilgi duyar. Doğanın trafik ışıklarında kırmızı “Geç!” demektir, hatta “Gel!” ”

 

 

Yiten bir aşkı, kaybedilen sağlığı, geçmiş yılları veya bir umudu hep geri getirmeye çalışırız. Bazen bunu, ilkel ruh çağırma ritüellerini günümüz hayatına tercüme ederek yaparız. Çağrılanlar, nihayetinde birer hatıradır. Ve hatıra denen şey adeta bir hayalettir. Çağırdığın şeyin iyi mi kötü mü çıkacağını önceden kestiremezsin, gerçekten var olup olmadığını da.

Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın!

Tekinsiz Sorularla Baş Başa

“Kiremit odanın sakinlerine dönmek gerekirse, işte bu hastayı çevreleyen onlardı. Tüm alacaklılar gibi renksiz, yüzü olmayan adamlar. Bir avuç dolusu. Yanlarında çoluk çocuklarını da getirmişler. Sanki onları eğitmek, onlara örnek olmak istiyorlar. Bir adama ve bedenine yapışmış son kırıntılar, biçare bedensiz kalıncaya dek, ondan nasıl ayrılır bak, gör, öğren! Bak, gör ve öğren! Ama çocuk her yerde çocuktur, burada da öyle. Pek bir şey öğrenecekleri yok, sürprizden odaya sızmış kara bir kedinin peşindeler. Sırtını bükmüş, kuyruğunu kıvırmış ve yüzü olmayan oğlanlara sürünüyor. Doğaldır ki hatta zorunlu olarak oğlanlardan biri kedinin kuyruğunu çekiyor. Onun da çıkaracağı ders buymuş. Yüzsüz alacaklılar parmaklarını birbirine kenetler ve sessiz sessiz ayakta beklerken, hasta hâlâ dışarı bakıyor.”

 

 

“Tekinsiz Sorularla Baş Başa” Kıvanç Tanrıyar’ın kurmaca türündeki ilk eseri.  “Pitoresk Öyküler” ve “Kendilik Öyküleri” adlı iki bölümden oluşan kitap iç ürperten, karanlık, kasvetli bir dünya tasavvuru içeriyor. Yer yer masalsı kimi zamanda gerçeküstü bir anlatımla insan varoluşuna dair tekinsiz sorular sormaktan geri durmayan Tanrıyar’ın hikâyelerindeki ıssızlık, zaman ve mekân algısına direniyor.

 

Kıvanç Tanrıyar Kimdir?

KIVANÇ TANRIYAR 1979 İstanbul doğumludur. Avusturya Lisesi mezunu. Lisans eğitimini Boğaziçi Felsefe Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini Boğaziçi Tarih Bölümü’nde tamamladı. Çevirmen, redaktör, serbest araştırmacı yazar ve öykücüdür. 2018 yılında Aykırı Cinsellikler: Türkçe Edebiyatta Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği adlı edebiyat eleştirisi yayımlanmıştır. Tarih, felsefe, sosyal bilimler ve edebiyat alanında İngilizce ve Almanca’dan takriben 35 çevirisi yayımlanmıştır. Öne çıkan çevirileri Karl Marx’ın Etnoloji Defterleri ve Paul Cartledge’in Pratikte Antik Yunan Siyasi Düşüncesi’dir. Bunun dışında aralarında Sherry Wolf’un Cinsellik ve Sosyalizm’i ve Gregory Woods’un Homintern’i olmak üzere çok sayıda queer temalı kitabın çevirmenliğini ve redaktörlüğünü yapmıştır.

 

Satın Al Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın!

Yüzen Küçük Şeyler

Hatıra Gezer'in Toplama Albümü

 

"Karanlık sahnenin tam ortasına menekşe moru bir spot vurdu. Işıktan daire yavaş yavaş genişledi. Şimdiye kadar hiç dinmeyen, devamlılığı sebebiyle de artık kimsenin kulağına takılmayan arka plandaki uğultu ışıkla beraber bir anda kesildi. İşçi arı garsonlar bile taş kesilmiş, sahneyi izliyorlardı. Cam boncuklu saçakların arasından, deniz mavisi satenden dikilmiş uzun eldivenli bir çift kol göründüğünde, sahnenin iki yanındaki dev hoparlörlerden çıkan disko-funk ritimleri salonu doldurdu. Art arda dizilmiş iri yağmur damlaları gibi görünen saçaklar müziğe uyarak iki yana doğru açıldılar. Hatıra Gezer bütün ihtişamıyla sahneye çıktı.”

 

Yüzen Küçük Şeyler geçmişle bugün, hatıralarla rüyalar arasında gidip gelen, günümüz İstanbul’unun sokaklarında, underground ve kalburüstü ortamlarında mekik dokuyan yarı fantastik bir anlatı olarak okurun karşısına çıkıyor. Baş karakter Bergüzar’ın olağanüstü personası sizi şehrin çeşitli sosyokültürel çevrelerinde sürprizlerle dolu, baş döndürücü maceralara sürüklerken, Hatıra Gezer’in Toplama Albümü’nden saçılan ahenkli melodiler sayfalar arasında bir fısıltı gibi dolaşıyor. Kuir edebiyatın güncel örneklerinden biri olan bu ilk roman, aynı zamanda müstakbel bir üçlemenin ilk kitabı.

Satın Al Kitaptan bir bölüm okumak için tıklayın!

Bu Güzel Hayvan

“Mutluluğun güzel hayvanı, bana bir rüyasını gösteren kara su; içinde göklerin gürlediği, dalgaların kükrediği, tam orta yerinde, kalbinde bir girdabın büyüyüp genişlediği sevgilim; kararan çiy tanesi, burada, her an, her yerde görüp görüp durduğum hayalet; sırrıyla boğulup boğulup durduğum aynam, gürleyen göklerinle, kükreyen dalgalarınla ve girdabınla işte, bu yatağa, bu odaya, bu eve, bu sokağa, bu şehre boşluk doldu.

 

Ve ben de bu oldum.

 

Benim ne yüzüm var ne de sesim. Ne üzgün ne de kızgınım.

 

Aralıktayım.”

 

Mesut Kondu “Bu Güzel Hayvan” ile benzerine az rastlanır bir anlatı kuruyor. Şiirsel bir atmosferi düzyazıyla ifade ederek kendi üslubunu ustalıkla örüyor.

Yetişkinlikten çocukluğa, şehir uğultusundan tabiatın kucağına, düzyazıdan şiire projeksiyon tutan bu ilk kitap çocukluk, memleket, aşk ve aile hatıraları arasında dolaşan lirik bir anlatı olarak okurun karşısına çıkıyor.

 

 

Adres

Tel

E-mail

: Sultantepe Mh. Selvilik Cd. No: 26/1 Üsküdar - İstanbul

: 0216 334 64 15

: info@ardiskitap.com

Dosyanızı, iletişim bilgilerinizle birlikte matbu olarak veya

e-posta adresimize yollayabilirsiniz.

Dosyanızın durumuna dair bilgilendirme 3 ay içinde

e-posta yoluyla yapılacaktır.

Hafif Adımlar Kitap Kapağı Seçil Sungur

Kadınlar tarih boyunca, ne zaman kendilerini gerçekleştirmek isteseler türlü gerekçelerle ya geri çevrildiler ya da engellendiler. Okula gitmelerinin dahi yasaklandığı, oy haklarının olmadığı dönemler oldu. Ama başarılarının önünde hiçbir şey duramadı. Hafif Adımlar, medeniyet mirasına olan paha biçilmez katkılarıyla efsaneleşen 40 kadının yaşam öyküsünü aynı kitapta buluşturuyor.

 

Hafif Adımlar, kendini dünyanın merkezi olarak gören her hangi bir coğrafyadan ya da kimlikten bağımsız bir gözle seçilmiş isimleri ele alarak, diğer kadın çalışmalarından ayrı ve yenilikçi bir duruş sergiliyor. Çalışkanlıkları, kararlılıkları ve cesaretleri ile dudak uçuklatan hayatlar yaşamış ama birçoğunu belki de hiç tanımadığımız isimleri bir araya getirmeye özen gösteriyor. Yok sayılmışların arasında bile yok sayılan bu kadınların; özgürlüğe, bilime, aşka, sanata, kısaca hayata olan tutkuları ile nasıl ölümsüzleştiğine tanıklık etmemizi sağlıyor.

 

Okuyucuları, bu sıra dışı isimlerin dünyalarında birer yolculuğa çıkaran Hafif Adımlar, onları bazen bir yazar, bazen bir kozmonot, bazen bir atlet, bazen de bir süfrajet olarak yazına dahil ediyor.

 

“Ne hoş bir güzelliği vardır;

 

Hafif adımlarla, dünyadan gülümseyerek geçenlerin.

 

Kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların,

 

Onurlu bir yaşamı seçenlerin…”

 

- Virginia Woolf

Satın Al

Hafif Adımlar